10 Mart 2008 Pazartesi

Space Dye - Vest / 2 Nisan 2006

Hiç bir zaman eşitlenemeyecek bir eşitsizlikte kaybolduk. Teker teker kaybolmadık hep birlikte, bir anda küçük bir hareketle toprağın altına gömüldük. Neden her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor bu şarkıyı dinlediğimde ? Neden her seferinde şarkının aynı yerinde aynı gözüm doluyor. Deja-vu mu bu?

Uzay Rengi Yelek

vokal,

meleklerin üstündeki ağaç sansarlarının
sayfalarına düşerken
kalbimin batıya çekilişini hissediyorum
geleceğin bir yabancı kılığına girdiğini görüyorum
uzay rengi yeleğin içindeki aşk
aşk, kanın bir hareketi ve ben kanıyorum
kalp seklindeki bir havuz,
güzelliğin izdüşümünün aksettirilmesi,
her zaman en kötü başlangıç

alıntı diyaloglar, (a room with a view )

“ama o kimsenin bilmeyeceği bir türden,
o bir kadının ne olduğunu bilmiyor. seni sahiplenilecek
bir şey olarak görüyor, bir tabloya ya da bir
fildişi kutuya sahip olup bakmak gibi. sahip
olunup başkalarına gösterilecek bir şey. o senin
gerçek olmanı, düşünmeni ve yaşamanı istemiyor.
o seni sevmiyor.. ama ben seviyorum. sen, kollarımda
olduğunda da senin kendi düşünce, fikir ve duygularına
sahip olmanı istiyorum. bu bizim son şansımız, ..
bu bizim son şansımız..”

vokal,

simdi sen gittin ve ben bununla uğraşıyorum
öfkemi yutmayı öğreniyorum
yeni bir kız buldum, yapabileceğimizi düşünüyorum
tabii o, o sayfada kaldığı sürece.

bu benim istediğim “son” değil.
ve hiçbir zaman açık olmayacağım.

alıntı diyaloglar, ( the fifth estate )


“.. buradan taşınacaktım.. hmm .. bir .. bir iş bulmak.. bir ev almak.. hmm .. ama
çalışmak istediğim gezinti yerine gittim
ve bana bu iş için çok genç olduğumu söylediler”

alıntı diyaloglar, ( o.j. simpson davasından )

“bazı insanlar gerçeklerle yüzleşmeden nasihat
veriyorlar. işte bu o, onun şüphesiz en büyük meydan okuması. ve o bununla yüzleşmek zorunda.
siz bunu deneyeceksiniz, o da deneyecek. ..
ve uhh .. buraya biraz yardım gerekli.
bence kimse bu adamın neler hissettiğini söyleyemez.”

alıntı diyaloglar, ( conan o’ brian show’dan )

“bu, bunu söylüyorlar, bilirsin, houston
ya da onun gibi bir yer, bunun 10
ya da 8 derece olduğunu söyleyeceksin,
ama bu kuru bir hava.
houston da bunu mu söylüyorlar ?
oh, belki de değil. kafam karıştı.
onlar havuza girene kadar kuru herhalde. “

alıntı diyaloglar, ( the fifth estate )

“ ... ben güneşle ayağa kalkarım...
dinle, kendi odana sahipsin, içinde
uyuyabileceğin. ne yaptığın umurumda değil
bu kapı akşam dokuzda kilitlenir.
eğer akşam dokuzda burada değilsen, uyuyacak
başka bir yer bulman gerekir. çünkü
sen bu evde bir serseri olmayacaksın. çorba hazır...”

vokal,

suçumu üstüne alabilecek kimse yok
isteseler bile.
hiçbir şey akıllı tutmuyor beni
ve senin için hiçbir şey fark etmiyor
amacımı yöneltebileceğim bir yer de yok.
bu yüzden her yerdeyim.
yanıma yaklaşma bir daha.
gerçekten sana ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsun?

ve güleceğim, rol yapmayı öğreneceğim
ve hiçbir zaman açık olmayacağım
ve savunacağım hiçbir hayalim olmayacak
ve hiçbir zaman açık olmayacağım.


Not : Çeviri alıntıdır. Dt-Home sitesinden galiba..

0 yorum: