10 Mart 2008 Pazartesi

Kuş beyinli Deve / 1 Mart 2008

Yürüdü
Özendiği bir kuş vardı uçabilen
Yürümek yetmedi
Koştu koştu peşinden
Koşmak da yetmedi
Şarttı havalanması

Kuş, gördü kendini kovalayanı
Niye dedi kendine
Niye kovalıyor beni bu uzun boyunlu, iri, tuhaf yaratık
Martı da değilim kartal da bir özelliğim de yok oysa

O kadar acizdi ki uçabilen kuş
Acaba dedi yaklaşırsam ona
Sakladığı kanatlarını çırpar mı
Ya da konsam onun için yere
Korur mu beni tüm kedilerden

Kuş beyinliydi ne de olsa
Karar verdi yaklaşmaya yavaşca
Alçaldıkça alçaklaştı
Alçaldıkça ihaneti tüm gökyüzünü sardı

Öyle sevilmeye ihtiyacı vardı ki
Razıydı bırakmaya gökyüzünü
Razıydı bir daha uçmamaya

Baktı gözlerine uzun uzun
Gördüğü en büyük gözlerdi bunlar
Allah'ın bir oyunuydu en büyük gözlü kara hayvanı olması
Ancak böyle bir gözde barınabilirdi nefret, kıskançlık ve dışlanmışlık

Zıpladı tüm gücüyle kilometrelerdir koşan deve kuşu
Belki yükselebilirim diye
Zıpladı tüm gücüyle
Ben de bir kuşum düşüncesiyle

Serçenin ise öyle ihtiyacı vardı ki sevildiğine inanmaya
İnandı kendisi için çabalayan biri olduğuna
Kondu deve kuşunun tam önüne
İhanet ettiği gökyüzünden çok uzaklarda
Ayaklar altında ezildi gitti küçük serçe

Deve kuşuysa tüm umudu
Ve nefret ettiği deve sıfatıyla
Devam etti koşmaya

0 yorum: