10 Şubat 2018 Cumartesi

Yazasım geldi sanki bir an

Şu aralar Pessoa'nın huzursuzluğun kitabını okuyorum ya sürekli bir yazasım geliyor. Hatta gücüm ve yeteneğim olsa o şekilde bir kitap yaratasım geliyor ama yetenek konusunda sıkıntılarım var. Bir de düşünsenize yüzlerce sayfa yazı yazıyon 10-15 kişi okuyor kafayı yersin ben yerim yani yazdıklarım ben öldükten sonra kesin değerlenecek diyen 1 milyon kişi varsa gerçekten ölümsüz olan 10 kişi yoktur herhalde. Ben de o 990 bin 990 kişiden biriyim anlayacağınız fakat farkında olduğumdan mütevellit zaman geçsin diye yazıyorum çoğu zaman fark ettiyseniz artık ne delere ne kilere hatta noktalama işaretlerine bile takmıyorum. zira bu sayfa daha çok özel bir günlük gibi açalı 10 yılı geçmiştir belki 10 yılı geçmese bile 10 yıldan yaşlı çocukluk yazıları var doğrusu şimdi bakmıyorum hiç birine baktığımda utanıyorum ama ileride zengin ve mutlu bir insan olduğumda -hahaha- dönüp bakacağım ve o günler olmasaydı bugün bu halde olamazdım diyeceğim.

Canımızın sıkıldığı konusunda hemfikiriz. Çalışan bir insanın mutlu olamayacağı konusunda da hemfikiriz. Bu bataklıktan loto toto piyango -onların da devretmesi lazım- gibi muazzam bir şans vurmadığı sürece çıkamayacağımız da kesin. Peki ne yapmalı? Burada bırakın hem fikiri tek bir fikir bile yok. Zira yapacak bir şey olmadığı konusunda hem salağından akıllısına sevdiğimden sevmediğime herkes benzer şeyleri söylüyor. Mesleğe başladığının ilk yılı zor geçer sonra alışırsın demişlerdi. ilk sene geçti iş değiştirdim sonra bir daha değiştirdim şimdi Kızılay'da 3. senemdeyim ama sanırsınız ki 25 yıldır çalışıyorum. tükenmişlik sendromunun tanı kriterlerini bilmiyorum ama tükendiğim ya da tükeneyazmak konusunda tüm akademisyen ve bu hastalığı götünden uyduran kimse onunla iddialaşabilirim. Zamanımın 6-7 saatini uykuda, 10-12 saatini işte geçirip yılda ardışık toplam 15 gün izninin olduğu bir hayata alışabilmek demek benim için beynini aldırmak ya da beyindeki düşünme, gerçeklerin farkında olmaktan hangi kısım sorumluysa oranın bir anda kapanması yani gevurcası shut down olmasıyla gerçekleşebilecek bir durum. Bir de böyle secret tayfası var secret da okumadım ama genel olarak tüm o kitap ve düşünce tarzını diyorum. sen iyi düşün iyi olacak. kendi hayatını kendin şekillendiriyorsun falan. boşuna kendine zindan ediyorsun, çok söyleniyorsuncu tayfa. bu tayfaya bir sözüm var bence sorun ben de değil sizin kabullenişinizde. hayır neyin iyisini düşüneyim ortada iyi düşünülebilecek tek şey benden daha kötüleri var. ulan benden kötüleri var deyip sevinecek kadar vicdansız olamıyorum. benden daha kötüleri var deyip üzülüyor benden daha iyileri var deyip yine üzülüyorum. bence normali bu. insan gibi yaşamıyoruz amına koyduğumun hayatında. tüm sorunda bu internet böyle pıtır pıtır her şeye ulaşabilmek. televizyon, internet. 1800lerde falan yaşasaydım köyünden hiç çıkmayan sıradan bir dayı olurdum. şansın yaver giderse o zamanlar şöhret basamakları falan da daha kolaymış üstelik tabii o zamanlar da para lazımmış ama benim gibi bunu okuyan varsa evet bizim gibi alt-orta tabaka için böyle her şeyi bilme imkanının olması, her şeyi görebilme imkanının olması benim hayatımı literally paramparça etmekte dostum. haahahahaha. mesela gidiyorsun Amsterdam'a 4 gün kalıyon. sonra aklında suçumuuuzzz neydi bizimmmm feryadııımmm tanrıyaaa sana son sözümmm gülüüm elveda elvada diye şarkılar çalıyor. açıp Amerikan dizilerine bakıyorsun, gevurun çalışma şartlarına bakıyorsun. lan sirk hayvanı gibi yaşıyorum daha 5 sene oldu onlarca sene var daha yarısının yarısı bile bitmedi breaking waves'deki gibi öyle içten dua ediyorsun ki artık bir yandan da korkmaya başlıyorsun felç falan kalacağım diye ki bence bir insanın başına gelebilecek en kötü şey felç kalmak bunda kesin hemfikiriz. neyse bakın durumum şuydu

29 ocak: 9 saat iş + 1 saat yol = 10 saat
30 ocak: 9 saat iş + 1 saat yol = 10 saat
31 ocak: 9 saat iş + 1,5 saat yol = 10,5 saat
1 şubat: 10 saat iş + 1 saat yol = 11 saat
2 şubat: sabah 3 saat ders ardından 9 saat mesai + 1,5 saat yol = 13,5 saat
 3 şubat: TATİLLLLL HOLEYY,
4 şubat: 10 saat iş+ 1 saat yol = 11 saat
5 şubat: 10.5 saat iş + 1 saat yol = 11.5 saat
6 şubat: 9 saat iş + 1 saat yol = 10 saat
7 şubat:  9,5 saat iş + 1 sat yol = 10.5 saat
8 şubat: sabah 8 akşam 4 ders + yarım saat yol = 9 saat
9 şubat: sabahtan 2 saat ders + yarım saat yol= 2.5 saat
10 şubat: 11.5 saat iş + 1.5 saat yol = 13 saat
11 şubat: 9 saat iş + 1 saat yol = 10 saat


böyle gidiyor hayat hadi ders olayını kendim ettim kendim buldum. abi böyle yaşanır mı? telefon alcaz araba alcaz diye böyle hayat mı olur? para oldu mu almadan da duramıyorum kenara falan atsaydım 5 yıldır atsam da pek bir bok olmazdı doğrusu elimde ama. işi bırakıyorum desem 2 ay sonra aç kalırım anasını satayım. kanadaya mülteci olarak mı gitsek ki napsak? neyse ben hayallere dalayım bahçeli evim olsun, oğlum çok yetenekli futbolcu olsun 35 yaşında emekli olsun. hayat güzel olsun yüzüm gülsün içim sıkılmasın. bir anda işimi sevmeye başlayayım. bir işe yarayayım mesela. işe yaramak önemli çünkü.
 

0 yorum: