1 Kasım 2009 Pazar

Dedikodu

Aklım başına geldiğinden beri hep dedikoduya karşı olmuşumdur. Mükemmel bir özellik olarak söylemiyorum ama gerek evde olsun gerek arkadaş ortamında başkaları hakkında konuşulmasını sevmem. Hatta bu ortamlarda "Bırak oğlum dedikoduyu" dediğinizde cevap olarak "Ne var yüzüne de söylerim" derler. Ben de içten içe gülerim. Zira kimsenin kimseye yüz yüze söylediği bir şey yoktur. Böyle davrandıkça insanlar benimle dedikoduyu zamanla kesti. Hatta x'in y ile çıktığını en son hep ben öğrenirim. Hatta çoğu zaman ayrıldıklarını duyduğumda "Çıkıyor muydu yahu onlar?" olan insanım. Üniversite ikinci sınıfın başlarından itibaren insanlar bana hiç bir şey anlatmamaya başladı. Zira kendilerine "bana biri hakkında bir şey söylüyorsan gider ona söylerim" demişimdir. İnsanlar bunu laf taşıma görse de ben kendimi çok dürüst çok taşaklı biri olarak görümüşümdür. Neyse

Sonuç olarak eşekmişim. Bundan sonra dedikodunun allahını yapıcam. Çok zevkli oluyor. Dün sabahlara kadar bir arkadaşın kayboluşu üzerine dedikodu yaptık ve hiç bu kadar gülüp eğlenmemiştim. Zaten tüm günahlar zevkli değil mi yahu?

0 yorum: