19 Nisan 2012 Perşembe

Derler ki

Şimdi odamda oturuyorum ve şöyle diyorum. Yani kelimesi ne kadar güzel bir kelime. Düşünüyorum hayal etmeye çalışıyorum "Ruhunu şeytana satmak nedir" diye. Faust gibi falan mı acaba yoksa Şeytanın avukatı filmindeki gibi mi? Ya da Spawn gibi mi? Bilemiyor insan hayal dahi edemiyor. Bir şeytanın gelip sormasını bekliyor, ruhunu bana satar mısın diye? Sonra bir anda aklıma geliyor ruhunu satmak benim için Elazığ'da tıp okumaktır. 5 kuruş para için tıp okumamdır. Sonra sinirim geçiyor, yalnızlık ömür boyu dinliyorum. Hani bazen yürürsünüz sokakta bir araba geçer önünüzden müzik sesini o kadar açmışlardır ki kulaklığınız olsa dahi işe yaramaz duyarsanız o gürültüyü. Sonra bir daha geçer o araba tahmin edemeyeceğiniz bir süre sonra acaba deja-vu mu oldum dersiniz oysa ki deja-vu falan ortada yoktur. Çok basitçe arabayı bir daha görmüşsünüzdür. Gülersiniz kendi kendinize bu saçma olay sizi gülümsetir. Simdi dusunup kendi kendime diyorum ki benim hayatimda her zaman tek cikis yolu kabullenmek oldu. Yine oyle yapayim deyip yataga dogru geciyorum ama vazgecip salonda maci bakiyorum bes dakika kozde demlenmiscaydan iciyorum bir bardak. Sacma da gelse size okuduklariniz baska biri yazsaydi bana cok samimi gelirdi ta ki bunu yazana kadar.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

yeni bir girdinin vakti gelmiş olmalı, öyle değil mi doktor?

Kim olduğunu biliyorsun
Lütfen yardım et
...
Belki de sen kurtarabilen tek kişisin 'beni'

Muhsi dedi ki...

Ne demeli ki?

Kim olduğumu bilmiyorum gibi dolu gözüken ama aslında içi boş cümleler kurmak istemiyorum daha doğrudan bir cümle kurmak lazım aslında "Kim olduğunu bilmiyorum"

Adsız dedi ki...

mesela robot değilim, aşağıda iki kelimeyi yazarak bunu kanıtladım bile!

ismim eda, sana kim olduğumla ilgili ismimden başka bir şeyi kesin olarak söyleyemem, değişiyor çünkü geri kalanı hep.

twitter linkin etkin olsaydı, takip ederdim belki. ya da hiç mühim değil, burdan da takip edebiliyorum. (sen yazdıkça)

http://www.youtube.com/watch?v=M3-KCIVAuWs